Van'da yaşanan acı tablo, Türkiye'nin bir 'deprem ülkesi' olduğu gerçeği bir kez daha ortaya koyarken, kentlerin mevcut durumu da yeniden gözden geçirilmeye başlandı. Deprem fay haritaları güncellenirken, mevcut yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı da mercek altına alındı. Peki Adana'da nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? Olası bir depremde en çok hangi bölgeler zarar görecek? Deprem açısından kent nasıl bir riske sahip? İşte tüm bu soruların yanıtını JMO Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar verdi. İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Tatar, Türkiye genelinde olduğu gibi Adana'da da bir 'master planı' sorunu olduğu gibi depremle ilgili olarak kentte yapılan bir çalışmanın da olmadığının altını çizdi.
“ADANA'NIN 'DEPREM RİSK HARİTASI' OLUŞTURULMALI”
'Kentsel Dönüşüm Projeleri'nin ise yeni yeni gündeme gelmesine ve bu alanda bir takım çalışmalar yapılmasına rağmen, bunun yetersiz olduğu görüşünü savunan Tatar, “Kentsel dönüşüme karşı değiliz ama bu çalışmaların yapılacağı bölgede yaşayan halkın da mağdur edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Yeni yerleşim alanlarıyla birlikte mevcut yerleşim bölgelerinde de jeolojik ve jeoteknik etütler yapılarak, bir 'deprem risk haritası' oluşturulması gerektiğini vurgulayan Tatar, böylelikle de kentin hangi bölgesinin imara açılıp açılmayacağı, nerelerin yeşil alan olması gerektiğinin de kolaylıkla belirlenebileceğini, bunun yanında risk faktörünün de en aza indirilebileceğini dile getirdi.
“OLASI BİR DEPREMDE EN FAZLA HASARI GÜNEY BÖLGESİ GÖRÜR”
Olası bir depremde Adana'nın en çok güney bölgesinin zarar göreceği, bunun yanında Kuzey Adana'nınsa doğru ve yerinde bir tercih olduğu yorumunda bulunan Mehmet Tatar, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bugün Adana'ya genel olarak baktığımızda 'çağdaş ve modern bir kent' kimliğini ne yazık ki göremiyoruz. Güney Adana adını verdiğimiz yani E-5 Karayolu'nun alt kısmıyla birlikte Tren İstasyonu'nun alt tarafındaki yerleşim bölgeleri eski olmasının yanında olası bir depremde en fazla hasar görecek alanda burası. Yer altı suyu seviyesi bu bölgede oldukça yüksek ve zemini de sağlam değil. Tüm bunları dikkate aldığımızda kentin güney bölümü büyük bir risk altında olduğunu söyleyebiliriz.”
“ADANA'DA 6 VE ÜZERİNDEKİ BİR DEPREM YIKIMA NEDEN OLUR”
Adana'yı 5.6 büyüklüğündeki bir depremden ziyade 6 ve üzeri büyüklükteki depremlerin hasara ve can neden olacağını ifade eden Tatar, bunun yanında şuana kadar Adana'da 6.3'ün üzerinde deprem üretebilecek bir faya rastlanılmadığı bilgisini verdi. Genel olarak bakıldığındaysa kentte betonarme yapının çok fazla olduğuna işaret eden Tatar, en önemli sorunsa 'kaçak yapılar' olduğunu ifade ederek, bunun yanında 'yapı denetim sistemi'nin de yavaş yavaş oturmaya başlamasının önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Adana'da geçmişe göre daha sağlıklı binalar yapıldığı görüşünü dile getiren Tatar, deprem gerçeğinin geçte olsa farkına varan müteahhitlerin yaptıkları binaları da depreme göre inşa ettiğini savundu.
Projesine uygun olarak yapılmayan bir başka ifadeyle de 'kaçak yapılar'ın depremde daha çok hasar göreceği gibi can kayıplarına neden olabileceği uyarısında da bulunan Tatar, bu konuda gerekli adımların bir an önce atılması gerektiği çağrısında bulundu. Karataş ve Yumurtalık bölgesinin şu anda birinci derece deprem bölgesinde yer alırken, Seyhan'ın ikinci derece deprem bölgesinde bulunurken, kuzeye gidildikçe deprem riskinin de azaldığını belirten Tatar, bunun da yerleşimin nasıl olması gerektiğini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu savundu.