Adana Tabip Odası, SES ve Dev Sağlık İş yönetici ve üyelerinin yanı sıra hasta yakınlarının da destek verdiği eylemde önlenebilir kazalar ülkenin kaderi olmamalı diye konuşan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, “Yaralıyken bile uzanıp devletin beyaz sedye örtüsünü kirletmeye kıyamayan işçi, günde 40 lira yevmiye ile yeraltına yeterli önlem almadan yollanıyorsa kimin veya kimlerin yüreğinin ve aklının kapkara olduğu açıktır. Her geçen yıl artan iş kazaları, yaralanma, sakatlık ve ölümleri işçilerin alın yazısı veya kaderi olarak kabul eden, en azından böyle göstermeye çalışanlarındır bu kara renkli yürekler. Ve bizimdir bu utanç sesimizi çıkaramayıp susup sadece seyrettiğimiz zaman. Bunu kader olarak kabul etmek cinayete ortak olmaktır. Esnek, kuralsız, taşeron çalışma, aşırı kar hırsı, rekabet adına işçinin hayatının yok sayılması bu ölümleri davet eden nedenlerdir. Toplam kömür üretim değeri açısından ülkemiz dünyada 132 ülke arasında 28‘inci, maden çeşitliliği açısından ise 10‘uncu sırada yer almaktadır. En önemli doğal kaynağı kömür olan Almanya'da madenlerin tamamı devlet kontrolündeyken Türkiye madenleri 2004 yılından itibaren taşeronlara açılmış ve ölümler 3 kat artmıştır. Ne yazık ki iş kazalarındaki ölümlerde rekor üzerine rekor kırmaktayız. Zonguldak Kozlu’da 263 can yitirilmişken, bugün Soma’da infial endişesi ile kaza anında madende kaç işçinin çalıştığı bile kamuoyu ile paylaşılmamaktadır”

ACILAR TEKRAR YAŞANMAMALI

Almanya’da ki madenlerde 2013 Ekim ayına kadar geçen 40 yıllık süre zarfında hiç ölüm rapor edilmediğini, 2013 yılında meydana gelen kazada 3 maden işçisinin ölümü ile son bir yasa değişikliği yapılarak 2018 yılına kadar tüm maden ocaklarının kapatılmasının hedeflendiğini hatırlatan Prof. Dr. Mungan, “AKP yönetimindeki son 11 yılda ülkemizde 10 binden fazla işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. Başka bir ifadeyle son on yılda iş kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı yüzde 13,5 artmıştır. Türkiye, ölümlü maden kazaları sıralamasında ilk sıradadır. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre de Türkiye’de maden işçisi ölüm oranı Avrupa ortalamasının 4,5 katıdır. Bu inanılmaz rakamların en acı tarafı ise uzmanların maden kazalarının yüzde 95’inin önlenebilir nitelikte olduğunu belirtmeleridir. Tuzla Tersanelerinde, Ankara Ostim’de, İstanbul Davutpaşa’da, Esenyurt ve Zonguldak Maden Havzasında ve ülkemizin her karış toprağında yaşanan ölümlerin en önemli sorumlusu patronların her istediğini yerine getiren ve işçileri köle koşullarında çalışmaya mecbur kılan hükümetlerdir. Soma’da yaşamını yitiren maden işçilerinin ailelerinin acısının ve yasının ortağıyız. Ancak bu ortaklığı sözde bırakmamak, üç gün sonra yaşanacak başka acılar nedeniyle verdiğimiz sözlerimizi unutmamak ve aynı acıların tekrar yaşanmamasını sağlamak için emekten yana olan bütün partileri, sendika ve kitle örgütlerini ve yürekli, merhametli insanları bu davayı takip etme sözü vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.