Baro Başkanı Av. Veli Küçük yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Avukatlığın amacı, hukuki münasebetlerin düzenlenmesine, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesine ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanması hususunda yargı organlarına, resmi ve özel kurul ve kurumlara yardım etmektir. 
Avukatın amacına ulaşabilmesi, anlaşmazlıkların çözümünde gerekli organlara yardımcı olabilmesi için müvekkili ile görüşme tekniklerini ve iletişim becerilerini çok iyi bilmesi gerekir. Ancak o zaman avukat hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis edebilir.
İktidar tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı sonrası somut adımlar Yargı reformu ile atılacak denildi. Ancak görüyoruz ki söylem ile eylem yine birbirini tutmuyor.
4.Yargı Paketi tasarısı detaylarında, yargıda üvey evlat rolü reva görülen! avukatlara, savunma hakkına sınır getirilmeye, engellenmeye çalışıldığını gözlemliyoruz.
Tasarı; 'soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek somut delillerin bulunması' halinde avukatın müvekkiliyle görüşmesinin 'bekletilmesini” öngörüyor. 
Teklif yasalaşırsa gerekçe ortadan kalkana kadar avukat-müvekkil görüşmesine izin verilmeyecek.
Soruşturmanın selametini avukatlar tehlikeye düşürmüyor bu husus herkesçe bilinmelidir.
Yani zaten engellemelerle bin bir nazla tuzla, mücadele ile yapabildiğimiz dosya inceleme ve müvekkil görüşmesine bir de yasal keyfiyet getiriliyor.
Başta insan hakları, anayasal savunma hakkı, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesine büyük zarar verecek tehlikeli ve hukuksuz bir düzenlemedir. Avukatı savunmayı üvey evlat gören bir zihniyetin ürünüdür. Yasalaşırsa savunma özgürlüğünü yitirmiş olur. Asla kabul edilemez. Bu teklif derhal geri çekilmelidir.”