Çok değil bir yazı önce ne demiştik “Bal tutan parmağını yalar” merak edenler yazıyı arşivden bir kez daha okuyabilir. Yazının sonunda ise yazı içerisinde saydığımız nedenlerden ötürü CHP tabanının Bekir Sıtkı Özer’den ve hakkında çıkan haberlerden rahatsız olduğunu dile getirmiş ve ilerleyen günlerde gelişmeler olabilir demiştik. Yazımızın üzerinden çok fazla geçmediki konuyla ilgili haberler internet sitelerine düşmeye başladı. Merak edenler ise Adanahabermerkezi.com ve adanahaber.com dan detayları öğrenebilir. Haberden kısaca bahsedecek olursak “geçenlerde Adana’ya gelen CHP MKY Üyesi ve Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum, Adana´da, bazı şaibe iddiaları ve dedikodular nedeniyle, "Altın Koza A.Ş Yönetiminde bir tek CHP´li kalmayacak" ültimatomu verdi. CHP´ye yakın kaynaklardan sızan bilgi ve iddialara göre Süheyl Batum, toplantı öncesinde partililerin yanı sıra kentin önemli isimleri ile de görüştü. Süheyl Batum´a, meclis toplantılarında huzur hakkı parasına şiddetle karşı çıkan CHP´li Meclis üyesi Bekir Sıtkı Özer´in ÇUFAŞ´tan yıllık 435 Bin TL huzur hakkı alan 9 Yönetim Kurulu Üyesine "Siz de Hiç mi Allah Korkusu Yok?" dediği ama kendisinin de Altın Koza A.Ş´den huzur hakkı aldığı anlatıldı.” Daha bitmedi haber aynen şöyle devam ediyor.” Bekir Sıtkı Özer´in Koza A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olduktan sonra aldığı, aylık net 3 bin TL huzur hakkı ile ilgili "Ne var 3 kuruş alıyoruz" sözleri de hatırlatılınca Batum´un, "Bundan sonra Altın Koza A.Ş´nin yönetiminde bir tek CHP´li olmayacak" dediği ve bunun da Bekir Sıtkı Özer´e bildirildiği öne sürüldü. Bu durumda Altın Koza A.Ş´nin yapılacak ilk genel kurulunun ardından Özer´in de yönetim kurulu başkanlığı görevini bırakacağı iddia edildi. Süheyl Batum´a Özer´in meclis üyeleri AKP´li Levent Özveren, MHP´den ihraç edilen Mustafa Tuncel ve CHP´den ayrılan Mustafa Akyüz ile ilişkilerinin de sorgulanması gerektiğinin anlatıldığı belirtildi.” Şimdi geçen günkü bal tutan parmağını yalar isimli köşe yazımızda da aynen bunları anlattık. Çok geçmeden de CHP tabanından yükselen rahatsızlık Batum’a iletilmiş gözüküyor. Aslında şimdi şöyle bir durumda ortaya çıkıyor. Durak’ın görevden alınmasının ardından göreve gelen ve özellikle Çelikcan ve Tuncel dönemi için İçişleri Bakanlığı’nın müfettiş görevlendirmesi gerekiyor. Bu arada yazdığım yazının ardından eleştiri hakkını kullanarak yorum yapan okuyucularımıza bizzat teşekkür ediyorum. Yalnız Gazeteciliğimi sorgulayan maksadı belli yorum yapanlara da Gazeteciliğin temel prensibinin bilgi ve istihbarat olduğunu da bilmelerini tavsiye ediyorum saygılarımla
Yorumlar